büyüdüm. büyümenin tadıyla büyüme aşkı alevlendi yüreğimde. alevlendikçe küçüldü yüreğim. düşüncelerim sadece başarıyla ulaşılan kolaylıklar oldu. anlam dolu tebessümler değilmiş güzel olan, herkesin duyduğu ve imrendiği kahkahalarmış, onu anladım.
büyüyordum hala. adım da benimle büyüyordu. sevgiler küçülüyordu yerini tutkular alıyordu artık. sevgili gitmişti sevgililer gelmişti her gün

kocaman oldum. devasa evimin birinden birine ulaşılmayan duvarları arasında dünyayı yaşıyordum. adımı duyurmaktı hayattaki tek amacım, adım yaptıklarım duyulup ben örnek alındıkça kalıcılaşacaktı. unuttum o eskilerde kalmış hayali hatırlayabildiğim tebessümlerimi. kimsecikler kalmamıştı bana ben olduğum için gülümseyecek. zaman ayırmadığım eski dostlar kırık kalplerle ayrılmışlardı yüreğimdeki köşelerinden gizlice. bense yeni görüyordum. ama param vardı, ve param için yanımda olan kahkaha dolu adamlarım. hahhaa yenilmezdim ben. kimse yıkamazdı beni! güçlüydüm, her şeyim vardı.
ama yalnızlık yıktı işte devirdi beni delice. kimsenin yapamadığını "kimsecikler" yaptı! dert anlatacak, tebessüm edecek, okşayacak sevgiler görememezliğin ne acılar armağan ettiğini gördüm. paradan başka dayanacağım bir duvar, bir kale kalmamıştı artık bende.
ve bu yazıyı utanmadan yazdım. çünkü yüreğim yok artık, ben bir hiç oldum.
böyle bir şey işte: güçlendikçe çiğnediklerim arasından, unuttuklarım arasından teker teker silinmekle, utanmaz bir yalnızlık oldum..